Karbon Salınımını Nasıl Düşürebiliriz?

Teknolojinin gelişmesiyle beraber birçok konuda rahata kavuştuk. Bu rahatlığın bedelini ise birçok alanda fazlasıyla ödüyoruz. İklim değişikliği ise bu ödediğimiz bedeller arasında belki de en ağır olanıdır. Yaz mevsiminde kışı, kış mevsiminde yazı yaşayabiliyoruz artık. Bu sıcaklık değişimleri ise dünyanın düzenini bozuyor ve biz buna dur diyemiyoruz. Evlerimizde ısıtma ve soğutma ihtiyacımızı karşılayabilmek için kullandığımız cihazların hepsi aslında doğaya zararlı maddeler aktarıyor. Kombi kullandığımızda ortaya çıkan atık gazla birlikte doğaya zarar veriyoruz. Klimaların içerisindeki soğutucu akışkan doğaya karıştığında ise yine çevremize zarar veriyoruz. Bu alanlarda çalışan firmaların büyük bir kısmı 2050 yılında karbon salınımını sıfıra indirerek sıcaklık artışını önemeyi hedeflemektedir. 2050 yılında hedefler tutarsa 1,5 derecelik bir sıcaklık artışı söz konusu olacak. Bu değer bile bizim için büyük bir risk…

2050 yılında hedeflerimize ulaşabilmek için çevreye daha az zarar verebilen soğutucu akışkanlar keşfetmekle beraber fosil yakıtların tüketimini durdurmamız gerekiyor. İklimlendirme alanında faaliyet gösteren firmalar zararsız soğutucu akışkanlar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Teknisyenleri de bu konularda bilinçlendirilerek doğaya soğutucu akışkan salınımını minimum seviyeye indirilmeye çalışıyor. Yeni çıkarılan soğutucu akışkanların daha yanıcı olması da teknisyenlerimizin sorumluluğunu artırıyor. Soğutucu akışkan ihtiyacı fazla olan sistemlerde ise özel güvenlik önlemleri alınıyor. Büyük sistemlere yapılan montajlarda cihazların koyulacağı alanın büyüklüğü bile artık bir kriter olarak karşımıza çıkıyor.

Soğutucu akışkanlar için çalışmalar yürütülürken doğalgaz tüketimini de durdurabilmek için alternatifler üzerinde duruluyor. Bu noktada ısı pompaları büyük önem arz ediyor. Isı pompalarının yaygınlaşmasıyla kombilere olan ilgi de azalacaktır. Özellikle de doğru bir sistem tasarımı ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha aktif kullanılmasıyla birlikte ısı pompaları daha fazla ilgi görecektir. 2050 yılında daha yaşanabilir bir dünya için doğalgazdan uzaklaşmamız gerektiği için ısı pompalarının daha verimli hale gelmesi gerekiyor. Şu an için ilk yatırım maliyeti ve tüketim olarak kullanıcılar tarafından fazla tercih edilmiyor fakat olumsuzlukları ortadan kaldırarak daha fazla tercih edilebilir bir cihaz haline getirebiliriz.

Geleceğimiz için bütün paydaşlar bu konulara gereken önemi gösteriyor ve elinden geleni yapmaya çalışıyor. Isıtma ve soğutma alanında yaşanacak gelişmeleri bende sizler gibi merakla takip ediyorum. Yaşanabilir bir dünya için hepimizi taşın altına elimizi koymamız gerekiyor…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir